İslam ve Asya Sanat Tarihi

Çin yüzyıllarca Doğu Asya'nın kültürel çehresini hem siyasal hem de sanatsal olarak etkiledi.

İslam ve Asya sanat tarihi öncesinde Antik Çağ sanatıyla ilgili bir yazı hazırlamıştık. Çin kültürü dünyadaki en eski kültürlerden biridir. Özellikle Japonya ve Kore'yi etkileyen geleneksel sanat biçimleri ve teknikleri bugün hâlâ işleniyor. Avrupalılar özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda egzotik buldukları Doğu Asya sanatına merak sardılar. İslam sanatı Akdeniz ve Ortadoğu'nun farklı kültürel etkilerini yaratıcı biçimde kaynaştırdı. Figür tasvirine yönelik İslam yasağı zengin süsleme ve güzel hat sanatı üsluplarının gelişmesini sağladı. 

İslam ve Asya Sanat Tarihi – Doğu Asya

Doğu Asya Sanatı

Çin yüzyıllarca Doğu Asya'nın kültürel çehresini hem siyasal hem de sanatsal olarak etkiledi. Kore ve Japonya kendilerine özgü biçim ve tekniklerini sonradan geliştirdiler. Dünyadaki ilk yüksek kültürlerden biri olan Çin sanatının ilk örnekleri MÖ 5000-3000 arasında üretilen renkli Yangshao seramikleriydi. Bunların ritmik çizgileri daha sonra Çin sanatında ortaya çıkacak ayrıcı özelliklerin habercisiydi.

El Sanatları ve Sanatsal Eserler

Çinliler MÖ 15. yüzyılda tunç aletler, silahlar ve suretler yapmaya başladı. MÖ 11. yüzyılda porselen yapımını icat etti. MÖ 3. yüzyıldan kalma duvar resimleri Çin'in o dönemdeki günlük yaşamını yansıtır. Aynı dönemin ipek üstüne işlenmiş resimlerine ve lake işlerine de rastlanır. Görüntüleri reçineyle korumaya dayalı bir teknik olan lake özellikle Japonlarca çekmeceli dolapları, sürmeli paravanları ve kutuları süslemek için kullanırdı.

18. yüzyıl Japon sanatı
18. yüzyıl Japon sanatı

Sanat ve Budizm

Budizm Doğu Asya sanatına bir hafiflik ve sonsuzluk havası kattı. İlk başlarda dinsel sanat sembolizmle sınırlıydı; çünkü sanatsal yaratım bir tür meditasyon olarak görülürdü. Çinliler Buda'yı taş ve tunç eserlerde tasvir etmeye ancak MS 1. yüzyılda, yani ölümünden yaklaşık 600 yıl sonra başladı. 

Sanatsal Gelişmeler

Porselen yapımı Ming hanedanının başa geçişinden 17. yüzyıla kadar büyük bir gelişme gösterdi. Çin'e 14. yüzyılda ulaşan beyaz porselenin kobalt mavisi sırla boyanmasına dayanan bir İran tekniği özellikle popülerdi. Sanatçılar 10. yüzyıldan itibaren manzaralar ve hayvanlar çizmeye tercih etti. Yeşim oymacılığı, ipek dokumacılığı, kitap basımı ve renkli gravür yapımında yüksek standartlara ulaşıldı. Japon kaligrafisi Zen Budizmi'ne bağlı olarak incelikli bir yapı kazandı. 

İlk Çin imparatorunun anıtsal mezarındaki toprak askerler (Terrakotta Ordusu)
İlk Çin imparatorunun anıtsal mezarındaki toprak askerler (Terrakotta Ordusu)

Qin Shihuang Mezarı ve Terra Cotta Ordusu

Çin'in ilk imparatoru Çin Şi Huang (MÖ 210) Çin'i tek bir yönetim altında birleştirdi. Büyük Çin Seddi'nin yanı sıra, kendisi için görkemli bir mezar yaptırdı. Toplam alanı 21.000 m2 olan mezarın yapımı 38 yıl sürdü. İçine atlarıyla ve savaş arabalarıyla birlikte bir piyade ve süvari ordusu yerleştirildi. Figürlerin yapıldığı devasa seramik atölyelerinde, her askerin kafası ayrı bir simayla şekillendirildi ve hepsinin eline "gerçek" silahlar verildi. 

İslam ve Asya Sanat Tarihi / İslam sanatı

İslam'ın 7. ve 8. yüzyıllarda yayılmasıyla birlikte İslam sanatı Suriye üzerinden Kuzey Afrika ve İspanya'ya, Güneydoğu Avrupa'ya, İran ve İrak üzerinden Kuzey Hindistan'a ulaştı. İslam sanatının ayırıcı özelliklerinden biri özellikle dinsel alanda figür yokluğudur. Sanatçılar 7. yüzyıldan itibaren esas olarak zengin süsleme işleri ve karmaşık hat eserleri yaratmaya yoğunlaştı. 

Klasik Miras

Emevi hanedanının başta olduğu 7. ve 8. yüzyıllarda İslam sanatçıları geç klasik Bizans mirasından alınma üsluplarla çalıştı. Örgülü ve sarımlı süslemenin çeşitli karmaşık biçimlerini geliştirdi. 

Tunus'ta kufi hat üslubuyla yazılmış bir Kuran sayfası.
Tunus'ta kufi hat üslubuyla yazılmış bir Kuran sayfası.

Kuran'ın bir ilahi vahiy aldığı yolundaki islam inancı nedeniyle, canlıların tasvirine konan yasağa uymak önemliydi. Dolayısıyla, sanatçılar Kuran metnini örgülü motişerle ve başka soyut formlarla bezenmiş en güzel hat üsluplarıyla sunmaya çalıştı. Camilerin içindeki ahşap minberlerin yanı sıra kilimler, dokumalar, seramik ve tunç kaplar arabesk denen karmaşık geometrik desenlerle süslendi. 

İslam Hanedanlarının Sanatsal Üslupları

İslam sanatının farklı üslupları esasen revaçta olduğu dönemde hüküm süren hanedanın adıyla anılır. Söz gelimi, Bağdat'taki Abbasi halifelerine valilik yapan Türk kökenli Toluniler 9. yüzyılda kendi sanat anlayışlarını Suriye ve Mısır'a taşıdılar. Irak'ın Samarra kentinde nesnelere metalik bir ışıltı veren perdahlı sır tekniğinin kullanılması seramik üretiminde önemli bir gelişme sağladı. 

Kahire'deki Fatimilerin yönetimi altında 10. yüzyıldan itibaren insan figürlü fil dişi oymalar yaratılmaya başladı. 

Nizami'nin ''Hamse'' yazmasındaki bir İran minyatürü.
Nizami'nin "Hamse" yazmasındaki bir İran minyatürü.

11. ve 12. yüzyıllar geniş bir imparatorluğu yöneten Anadolu Selçukluları göz alıcı tezhiplerle bezenmiş  yazmalar ürettiler. Bilinen en eski el işi düğümlü kilimler 13. yüzyılda Selçuklu başkenti Konya'da örüldü. Özellikle şimdi Irak'ın bulunduğu bölgede 12. ve 13. yüzyıllarda minyatür sanatı serpildi. Bilimsel ya da tarihsel edebi eserler özenli minyatürlerle süslendi. Nilüfer çiçeği, masal hayvanları ve bulut kümeleri gibi Doğu Asya motifleri özellikle İran'da Moğol yönetimiyle birlikte İslam sanat formları hazinesine girdi. 

Can üfleme Mısır ve Suriye'yi 16. yüzyıla kadar yöneten Memlukların döneminde gelişti. Öte yandan, Elhamra Sarayı'nın seçkin bir örneğini oluşturduğu Mağribi üslubu İber Yarımadası'nda kökleşti. El örmeli "av kilimleri" İran Safevilerinin 16. ve 17. yüzyıllardaki parlak halı dokuma üsluplarını yansıtır.

Hint alt kıtasında Babür imparatorlarının yönetimi altında İslam, İran ve Hindu üsluplarını kaynaştıran doğalcı bir üslup ortaya çıktı. Aynı dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nda daha gevşek ve daha az geometrik desenlerin kullanıldığı saz üslubu gelişti. 

İran'in Ishafan kentindeki Lütfullah Camiisi'nin kubbesi (yapımı 1602-1619).
İran'in Ishafan kentindeki Lütfullah Camiisi'nin kubbesi (yapımı 1602-1619).

Yapı Bezeme Unsuru Çiniler

İç ve dış duvarların çiniyle bezenmesi 9. yüzyılda başladı. Çiniler farklı amaçlara göre farklı işlemlerle üretilirdi. Tek renkli ve sırlı çiniler mozaikte kullanılırdı. Değişik tonlarda sırlı boyaların işlendiği büyük çiniler de vardı; İspanya'nın Granada -Gırnata- kentinde uygulanan cuerda seca (İspanyolca: "kuru sicim") bu işlemin bir örneğiydi. Sır altı boyama tekniği Osmanlı İmparatorluğu'nda yaygındı.