Kitap Okumanın Depresyona Etkisi

Nispeten bilinmeyen bir zihinsel sağlık desteği olarak "bibiyoterapi" veya "okuma terapisi" dikkate alınmalıdır.

depresyon / kitap okuma

Kitap okumayla depresyon arasındaki iyileştirici bağlantısını konuşalım. Pek çok kitap kurdu, her yerde sosyal medyanın amansızca kullanılmasının kitap okumada düşüşe yol açmasından endişe duymaya devam etmektedir. Ancak bir dizi anket, kitap okuma eğilimlerinin son yirmi yılda sabit kaldığını göstermektedir.

Kitap Okumak ve Depresyon

Örneğin, 2017 Gallup Anketi, Amerikalıların yüzde 35'inin 2002 ile aynı seviyede, yılda 10 veya daha fazla kitap okuduğunu keşfetti. Aynı şekilde, bir Pew Research Forum anketi kitap okuma alışkanlıklarının 2012'den 2016'ya kadar büyük ölçüde değişmediğini tespit etti. Ortalama bir Amerikalı yılda 4 kitap okuyor. İlginç bir şekilde, bu anket Amerikalıların yüzde 27'sinin 2016 yılında hiç kitap okumadığını buldu.

Bibliyoterapi

Nispeten bilinmeyen bir zihinsel sağlık desteği de "bibiyoterapi" veya "okuma terapisi" dir. Bu, temel olarak zihinsel sağlık sorunları olan insanlarda iyileşmeyi teşvik etmeyi amaçlayan klinikler, kütüphaneler veya okullar tarafından yürütülen yapılandırılmış kitap okuma programlarını ifade eder.

Bu tür gruplar, yetişkinler ve çocuklar için web sitelerinde bazı bibiyoterapi kaynaklarını barındıran Amerikan Kütüphanesi Birliği gibi kuruluşların çabalarına rağmen, nadir olarak görülmektedir.

Bibliyoterapi terimi, zihinsel hastalığı olan bir bireyin takip ettiği kendi kendine başlatılan kitap okuma sürecine atıfta bulunmak için de kullanılır. Bu, bir klinisyen, aile üyesi veya yaşıt bir destekçi tarafından desteklenebilir veya tek başına takip edilebilir.

Bazı çalışmalar biblioterapinin zihinsel hastalıklardan korunmayı kolaylaştırıp kolaylaştırmayacağını incelemiştir. Klasik bir çalışma bibiyoterapi programından sonra depresif belirtilerde bir düşüş buldu, daha yeni meta-analizlerde ve sistematik incelemelerde de tekrarlanan bir bulgu söz konusu.

Kurgu

İlginç bir şekilde, birkaç çalışma, kurgu türündeki eserlerinin zihinsel sağlık ve depresyon sorunları olan veya olmayan kişiler için özellikle yararlı olabileceğini göstermektedir. Bu çalışmalar, kurgusal okumaların okuyucuların empatisini, sosyal becerilerini ve kişisel görüşlerini ("zihin teorisi" olarak bilinir) artırabileceğini göstermektedir.

Bu araştırma, okuyucuların karakter ve senaryolarla derinden ilgilenebileceğini ve ortak insanlık ve ortak mücadelelerimizi daha iyi anlamalarını sağladığını göstermektedir. Gerçekten de, Toronto Üniversitesi'nden önde gelen uzman Dr. Keith Oatley, "kurgu, sosyal deneyimlerimizi anlamamıza yardımcı olabilir" diyor.

Bu araştırmaya dayanarak, zihinsel sağlık hakkındaki bilinci artırmak için kurgu çalışmalarını sık sık öğrencilere önerebiliriz. İki tavsiye; Nathaniel Hawthorne'un The Scarlett Letter'ı ve okurlara yabancılaşma, yalnızlık, utanma, damgalanma ve zihinsel sağlık sorunları yaşayan kişilerin sık sık yaşadığı sosyal dışlanma hakkında derinlemesine bir bakış açısı sağlayan, Sylvia Plath'ın The Bell Jar kitabı.

Otobiyografi ve Hastalık Deneyimleri

Zihinsel hastalığı olan bir dizi cesur insan, yaşam deneyimlerini detaylandıran keskin otobiyografik anılarını yayınladı. Bu yazılar genellikle akıl hastalığının neden olduğu acı ve sıkıntı ile iyileşme ve direnç stratejileri yolculuklarını yansıtır.

İlginç bir şekilde, Dr. Mike Slade ve Nottingham Üniversitesi'ndeki meslektaşları tarafından yayımlanan yeni bir inceleme makalesi, zihinsel hastalığı olan kişilerin bu tür "iyileşme anlatıları" ndan nasıl etkilendiğini inceledi. Sonuçlar, bu anlatıları okumanın kişisel tecrübeyi yükseltip, tedirginliği azaltırken iyileşme ile olan bağlılığı ve anlayışı artırabileceğini göstermektedir.

Din ve Maneviyat

Son olarak, birçok araştırma dindarlık ve ruh sağlığı arasında güçlü ve tutarlı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Dindarlığın ayrılmaz bir parçası, zihinsel sağlık sorunları olan inananlara çok ciddi kolaylık ve destek sağlayabilecek olan kutsal metinlerin düzenli olarak okunmasını içerir.

Bu, Afrikalı-Amerikalılardaki zihinsel hastalıkların iyileşmesi üzerine yapılan bir araştırmayla kanıtlanmaktadır. Bu araştırma sırasında, pek çok katılımcı İncil okumanın, adanmışlık metinlerinin ve diğer dini okumaların iyileştirmeyi kolaylaştırdığını, bir katılımcının "beni gerçekten kendimde tutmamı sağlayan şey" olduğunu hatırlatan bir şekilde dile getirdiğini bildirdi.

Aynı şekilde, kanıtlar, dikkat temelli yaklaşımların akıl hastalıklarından kurtarmayı artırabileceğini göstermektedir. Devam eden çalışmaların birinde, zihinsel sağlık sorunları olan genç erkekler sıklıkla, kendi zihinsel sağlıklarını geliştirmek için bilinçli farkındalık kitaplarını okuduğunu bildiriyorlar. Örneğin Şimdi'nin Gücü gibi.

Sonuç

Sonuç olarak, kitaplar, empatiyi artırabilen, iyileşmeyi hızlandıran ve zihinsel sağlık sorunları yaşayan kişilere ilham veren, paha biçilmez ancak az kullanılan bir kaynaktır. Bu nedenle, resmi bibiyoterapi grupları veya aileden, arkadaşlardan veya klinisyenlerden istifade eden bireyler aracılığıyla, herkes için, özellikle de zihinsel hastalığı olanlar için kitap okuma teşvik edilmelidir.

Sevgili küçük kız kardeşinin ölümü üzerine, ünlü Victorian yazar Lord Thomas Macaulay, "Bu yıkım altında tamamen ezilmemiş olmamı, esas olarak edebiyata borçluyum. Edebiyat hayatımı ve aklımı kurtardı." yazmıştı.