Hızlı Yürüyüş Yapanlar 15 ila 20 Yıl Daha Uzun Yaşıyor

Kardiyovasküler zindeliğin, aşırı kilo veya obezite ile ortaya çıkan sağlık risklerine karşı bir miktar koruma sağlayabileceğini gösteriyor.

Yazar Burcu Kara

Hızlı yürüyüşlere çıkmak daha uzun yaşama şansınızı artırabilir ve yeni bir çalışmanın önerdiği gibi, yürüyüş ayakkabınızı bir kez giydikten sonra ne kadar ağır olduğunuz önemli değildir. Araştırmacılar, çoğu 50 yaşında insanlardan oluşan ve hızlı yürüme yapan yaklaşık 475.000 kişinin yürüme alışkanlıklarını ve yaşamlarını izledi. Buna göre hızlı yürüyüş yapanlar daha yavaş yürüyenlere göre çok daha uzun yaşadılar.

Hızlı Yürüme Kadınlara 15 Erkeklere 20 yıl Kazandırıyor

hızlı yürüyüş yapan kadınlar
10.000 'yavaş' adım yerine hızlı adımlar atmak daha önemli.

Çalışmada "hızlı yürüme" saatte en az 4.5 kilometre veya dakikada 100 adım olarak tanımlandı. Bunun yanında yürüme hızı, "yavaş tempo", "sabit / ortalama tempo" veya "yüksek tempo" olarak katılımcılar tarafından özellikle belirtildi.

Mayo Clinic Proceedings'de yayımlanan araştırmaya göre, hızlı tempoda yürüyen katılımcılar tüm BMI kategorilerine göre daha uzun yaşam beklentisi gösterdiler.

İngiltere'nin Leicester Üniversitesi'nden araştırmacı Dr. Francesco Zaccardi "Bu sonuç, fiziksel fonksiyonun, vücut kitle indeksinden daha önemli bir belirleyici olduğunu gösteriyor. Vücut kitle indeksinin yüksek olduğu ancak iyi formda olan kişiler uzun ömre sahip olabiliyorlar." dedi.

Bunun tam tersine, daha yavaş yürüme hızına sahip katılımcılar BMI'ın tüm kategorilerinde daha kısa yaşam beklentisi gösterdiler. Araştırmacılar, daha seri yürüyen kadınların, yavaş yürüyen kadınlar ile karşılaştırıldığında 72 yıl yerine 87 yıl yaşam süresine sahip olduklarını buldu. Hızlı yürüyen erkekler ise daha yavaş yürüyen erkeklere göre 65 yerine 86 yıl ömre sahip oldular.

Bu da kadınlar için ortalamada 15 yıl ve erkekler için ortalamada 20 yıl daha uzun yaşam demek.

Hızlı yürüme yapmak çok düşük yoğunluklu bir kardiyo anlamına geliyor ve bu düzenli olarak yapıldığında kalbiniz güçleniyor, kalp düzeniniz iyileşiyor. Fazla kilolu ya da vücutlu olsanız bile seri yürümenin vücudunuza olan fiziksel etkisi yaşam kalitenizi artırıyor.

Günde 10.000 'Yavaş' Adım Atmak Çok Anlamlı Değil

Bulgular, kardiyovasküler zindeliğin, aşırı kilo veya obezite ile ortaya çıkan sağlık risklerine karşı bir miktar koruma sağlayabileceğini gösteriyor. Buna göre tempolu yürüyüş kardiyovasküler durumların yaşanma riskini azaltabiliyor. Birçok insan günde 10.000 adımı hedeflese de bu metrik adımların hızı hakkında bir şey söylemiyor. Yine de hareketsiz olmaktan daha faydalı olduğu göz ardı edilemez.

Araştırmacılar hızlı yürüyüşün psikoloji üzerindeki olumlu etkilerini de uzun yaşamaya yardımcı buldular.

Düşük Ağırlık, Yüksek Risk Olarak Görüldü

İlginçtir ki çalışma, yaşam beklentisi en düşük olan grubun en ağır katılımcılardan oluşmadığını, aksine normal kilonun altında olan bireylerden oluştuğunu ortaya koydu. Vücut kitle indeksi 20 kg/m2'den az olan kadın ve erkekler bu kategorideler.

Ancak bu popülasyon da hızlı yürümekten nasibini aldı.

Hızlı yürüyüş kalp ve solunum sisteminin zindeliğini artırıyor. Bedeni hastalıklardan ve osteoartrit gibi dejeneratif durumlardan koruyor. Ancak zayıf kiloda olanların daha yüksek risk taşıması kırılgan yapılarından ve yetersiz beslenmelerinden kaynaklanıyor olabilir.

Bileğin Kavrama Gücü de Dikkate Değer

Araştırmacılara göre hayatta altın kurallar yok ancak daha fazla ve daha yüksek yoğunlukta hareket etmek her zaman [daha iyi sonuçlar] üretecektir. Yürümek genellikle yavaş ya da tam koşudan daha az yararlı görülür ancak bu mutlaka doğru değildir.

İstatistiklere göre yeteri kadar hızlı yürürseniz kardiyo bölgesine bile çıkabilirsiniz. Yokuş yukarı tempolu yürümek bu etkiyi zirveye ulaştırıyor. Bu harekette aynı zamanda bacak kaslarınız da gelişiyor.

Son olarak bileğin kavrama gücünü de göz önüne alan ekip, gruptaki yüksek ve düşük kavrama güçlerini karşılaştırdı. Bazı tutarsızlıklarla beraber, özellikle kadınlar başta olmak üzere yaşam beklentisinde küçük farklılıklar olduğunu gözlemledi.