Deepfake Teknolojisinin Avantajları ve Potansiyel Tehlikeleri

Deepfake üzerindeki çalışmalar yeni değil. Mevcut teknoloji şu anda daha sofistike olmasına rağmen, "computer vision" alanı aslında 1990'lı yıllardan beri var.

Deepfake kavramını muhtemelen son zamanlarda politikacıları, ünlüleri ve hatta teknoloji dünyasından yöneticileri çevreleyen haberlerde duydunuz. O halde ne olduğunu, nasıl yapıldığını ve kimler tarafından icat edildiğini merak ediyor olabilirsiniz. Deepfakes ya da Deepfake gerçekten yıkıcı olma potansiyeline sahiptir.

Deepfake Hakkında Bilgiler

Bir bilimkurgu filminden fırlamış gibi görünen bu teknoloji bir videoyu manipüle edebilen yapay zeka ve makine öğrenme modellerini ele alır. En basit haliyle, Deepfake birisini hiçbir zaman yapmadığı ya da söylemediği bir şeyi söylerken gösterebilir. Bu teknik sadece Hollywood stüdyoları ya da istihbarat ajansları ile sınırlı değil. Herkes bu yazılımı kullanabilir veya indirebilir ve Deepfake videolar yapmaya başlayabilir.

Donald Trump'ın yüzü Richard Nixon ile birleştiriliyor.

Bu alanda en popüler hedeflerden biri Donald Trump oldu. Bunun ana nedeni ortada çok fazla ses kaydı ve videosu olması. Deepfake yazılımına erişimi olan herhangi biri, Trump'ın yapmadığı ya da söylemediği bir şey hakkında kolaylıkla hiper gerçekçi videolar oluşturabiliyor. Tıpkı Richard Nixon'ın bir videosuna yüzünü aktarmaları gibi.

Deepfake, yapay zekanın bir kaynak görüntüyü, izleyicinin anlayamayacağı bir şekilde, fabrikasyon görüntü ile birleştirerek oluşturduğu video veya görüntüdür. Bir kimsenin konuşması başka bir kimsenin mimikleri ile birleştirilebilir. MIT, Stanford, Nvidia, Google ve diğer pek çok şirket bu sahte görüntüleri oluşturma yeteneğine sahip AI programları geliştiriyor. Bunun için derin öğrenme ve Gan'i (üretken ters ağlar) kullanıyorlar. Deepfake ifadesi ilk kez 2017 yılında kullanıldı. Nihai amaç teknolojinin sinema gibi eğlence sektörleri, araştırmalar ve diğer pozitif uygulamalarda kullanılması olacak. Elbette bu süreçte kötü amaçlı kişilerin eline de geçecek.

Deepfake'i Kim İcat Etti?

deepfake
İlk çalışmalar 1997 yılında Berkeley Üniversitesi'nden bir grup tarafından yayımlandı

Deepfake üzerindeki çalışmalar yeni değil. Mevcut teknoloji şu anda daha sofistike olmasına rağmen, "computer vision" alanı aslında 1990'lı yıllardan beri var.

Bir bilgisayar bilimi alt alanıdır. Yapay zeka ile dijital resimlerin ve videoların bilgisayarla işlenerek yeni yapay medyalar oluşturmayı ele alır. İlk akademik çalışmalardan biri 1997'de yayımlanan "Video Rewrite" programıdır.

Deepfake Nasıl Yapılıyor?

Deepfake videolar yapmanın birkaç farklı yolu vardır. Hepsi makine öğrenme modellerini kullanır ve bolca veri ile beslenmeleri gerekir. Snapchat gibi sosyal medya uygulamaları benzer yüz biçimlendirme teknolojilerini kullanıyorlar. Google tarafından yazılmış açık kaynak kodlu bir yazılım ile geliştirilen FakeApp gibi başarılı araçlar da var. FakeApp ücretsizdir ve biraz meraklıysanız, kullanımı nispeten kolaydır. Videonun manipüle edildiğine dair çok az gösterge bırakır.

Mona Lisa ve Deepfake

Samsung AI Center'ın çözümü

Bir başka çözüm Samsung AI Center'daki araştırmacılardan geliyor. Bu teknolojide sabit bir fotoğraftaki yüz hareketli hale getiriliyor. Teknoloji Albert Einstein ve Mona Lisa gibi karakterler üzerinde uygulandı ve onları konuşurken gösterdi. Teknolojinin temelinde başka bir insanın mimiklerini ve kafa hareketlerini söz konusu karakterlere yerleştirmek var.

Deepfake Yasal mı?

ABD'li düzenleyiciler ve kanun yapıcılar bu konuyla uğraşmaya yeni başlıyor. Bazıları, Deepfake'in Konuşma Özgürlüğü maddesi altında korunması gerektiğine inanıyor. Bazıları ise ulusal güvenlik ve seçim güvenliği risklerinden endişe ediyor. Öyle ki 2020 ABD seçimlerini olumsuz yönde etkileyebileceğini söyleyenler bile var.