Charles Lyell: Jeoloji ve Evrim Teorisine Katkıları

Charles Lyell (1797-1875), modern jeolojinin gelişiminde en etkili isimlerden biri olarak kabul edilen İskoç bir jeologdu. En çok, Dünya yüzeyini şekillendiren jeolojik süreçlerin zaman içinde sürekli olarak ve nispeten tekdüze bir oranda işlediğini öne süren tekdüzelik (üniformitaryanizm) üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır.

Charles Lyell Principles of Geology: Being an Attempt to Explain the Former Changes of the Earth's Surface,

Charles Lyell günümüzde en çok Charles Darwin'in gençken Beagle ile yaptığı ünlü seyahatte kitaplarını okuduğu ve evrim teorisine giden çalışmalarında rehber aldığı jeolog olarak bilinir. Jeolojinin gelişiminin öncülerinden biri olan Charles Lyell aslında kendi başına çok daha önemli bir şahsiyettir.

En önemli çalışması Principles of Geology (Jeolojinin İlkeleri) ilk olarak 1830 ve 1833 yılları arasında üç cilt halinde basılmıştı ama ölümüne kadar eserini revize etmeye devam etti. Aslında bu revizyonların çoğu, çalışmasının belli yerlerini takdir edip benimseyen ancak bazı yönlerini şiddetle eleştiren diğer jeologlarla süregiden diyaloğunun sonucuydu. Modern yerbilimleri bazı önemli açılardan bu verimli etkileşimin sonucu olarak gelişmiştir.

Charles Lyell Kimdir?

Charles Lyell'in 1849 yılında gününün 60 bilim insanını gösteren seri dahil seçkin kimselerin portrelerini yapmakla tanınan Thomas Herbert Maguire tarafından yapılmış taşbasması.
Zamanın 60 bilim insanını kapsayan seri dahil seçkin kimselerin portrelerini yapmakla tanınmış Thomas Herbert Maguire tarafından 1849'da hazırlanan Charles Lyell taşbasması.

Charles Lyell İskoçyalı arazi sahibi üst düzey bir aileden geliyordu ama İngiltere'nin güneyinde büyümüştü ve yetişkin hayatı boyunca da Londralı kaldı; Kuzey İskoçya'nın kıyılarındaki aile evine sadece tatillerde gitti. Oxford'daki öğrencilik yıllarından sonra avukatlık stajını Londra'da tamamladı; yazarlıktan düzgün bir gelir elde edebileceği ortaya çıkıncaya kadar kısa süre dava vekilliği yaptı. University College London'ın rektörü Leonard Horner'ın yüksek eğitimli kızı Mary Horner ile evlendi; çocukları olmadı.

Kendinden genç arkadaşı Charles Darwin evlerine gerçekleştirdiği ziyarette, Charles Lyell'in tutkuyla jeolojiden bahsederken eşini ihmal ettiğini görünce, istihzayla nişanlısına şunları yazmıştı: "Cinsi latife (kadın), hor davranma konusunda pratik yapmak istiyorum." Evde ve Avrupa Kıtası'nda, daha sonra da Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kapsamlı gezilerinde araştırma asistanlığı yapan eşi aslında Lyell için paha biçilmezdi.

İngiliz siyasetinde liberal bir meşrutiyetçiydi ama kültürel açıdan kozmopolitti; o zamanlar bilim ve kültürün dili kabul edilen Fransızcası akıcıydı ve her milletten entelektüelin yanında kendini evinde hissederdi. Anglikan inancıyla yetiştirilmişti ama olgun döneminde Londra'da Uniteryan bir kiliseye girmeye başladı.

Yerkürenin Saklı Tarihini Yeniden İnşa Etmek

Lyell'in yer kabuğundan ideal kesiti, 1838 Elements of Geology adlı serinin iç kapağı. Tüm ana kaya türlerinin çok uzak geçmişteki gibi, günümüzde halen oluşmaya devam ettiğini, çünkü yerkürenin kararlı dinamik dengede olduğunu ileri sürdü
Lyell'in yer kabuğundan ideal kesiti, 1838 Elements of Geology adlı serinin iç kapağı. Tüm ana kaya türlerinin çok uzak geçmişteki gibi, günümüzde halen oluşmaya devam ettiğini, çünkü yerkürenin kararlı bir dinamik dengede olduğunu ileri sürdü

Charles Lyell yerbilimlerini ondan önce şekillendirmiş iki zıt entelektüel gerçeği birleştirdi. İlkini Oxford'da öğrenciyken karizmatik jeoloji profesörü William Buckland'in derslerine katıldığında özümsemişti. Buckland, Parisli büyük zoolog Georges Cuvier'nin savunduğu yaklaşımı benimsemişti. Cuvier, jeologları "zamanın sınırlarını ortadan kaldırmaya" çağırıyordu. Jeologları, çoktan beri insanın tahayyülünün çok çok ötesinde olduğu kabul edilen zaman ölçeğini genişletmeye değil, bu uzun tarihi güvenilir ayrıntılarla yeniden inşa etmeye çağırıyordu.

Tarihçilerin insan tarihini yeniden inşa etmek için belgelere başvurmasına benzer şekilde, jeologların da fosilleri ve uzun geçmişin diğer izlerini ipucu edinmesi gerekiyordu. Lyell, hocası Buckland gibi seçtiği bilim dalı için Cuvier'nin yaklaşımını doğru prensip olarak benimsedi; jeologlar yerkürenin tarihçisi olmalı, geçmişin günümüze ulaşan her türlü izinden yerkürenin tarihini yeniden inşa etmeliydi.

Ancak, Lyell James Hutton'ın yerküreyi değişmez ve bu nedenle de tarih-dışı doğa yasalarının yönettiği bir kütle olarak gören jeoloji modelinden derinden etkilenmişti. Hutton daha önce yerküreyi, Güneş'in etrafında dönen gezegenlerden müteşekkil Güneş Sistemi'ne benzer şekilde, süreklilik gösteren bir dinamik denge tutturmuş fiziksel sistem diye tasvir etmişti. Matematikçi ve gökbilimci John Playfair bu modeli Lyell'in nesli için ulaşılabilir kılmıştı. Playfair sayesinde Lyell da dikkatini daha sonra "modern nedenler" diye bilinecek noktaya odaklamıştı.

Modern Nedenler

İngiliz Jeolog ve paleontolog Henry De la Beche'in Lyell'in Principles of Geology'de sunduğu varsayımlarla dalga geçen 1830 tarihli karikatürü
İngiliz Jeolog ve paleontolog Henry De la Beche'in Lyell'in Principles of Geology'de sunduğu varsayımlarla dalga geçen 1830 tarihli karikatürü.

Günümüzde etkinliği doğrudan gözlemlenebilecek – volkanlar, depremler, erozyon ve çökelme gibi – jeolojik süreçler vardı ve bunlar gözlemlenemez insan öncesi tarihteki etkinliklerin izlerini yorumlamak için doğrudan kullanılabilirdi. Diğer jeologlar halihazırda (daha sonraki ifade biçimiyle) "günümüz geçmişin anahtarıdır'' demişti ancak Charles Lyell modern nedenlerin uzak geçmişin izlerinin bir kısmını değil tümünü tanımlamaya uygun olduğuna ikna olmuştu. İnsan deneyiminde benzeri görülmemiş büyüklükte felaketler olduğunu varsaymaya ihtiyaç olmadığını iddia ediyordu.

Jeoloji tartışmaların merkezinde bu büyüklükte bir felaket varsayımı vardı. Buckland ve pek çok diğer jeolog insanlık tarihinin şafağında ama yerkürenin tarihinde son derece geç bir zamanda tüm dünyayı değilse bile Avrupa'nın büyük bölümünü vuran mega-tsunami diye tahayyül edilen "jeolojik tufan" dedikleri şeyin fiziksel izlerini pek çok yerde görüyordu. Buckland bunu yazılı insanlık tarihinde çok erken dönemde yaşanan "Nuh Tufanı" ile özdeşleştirerek, bu yolla Kitab-ı Mukaddes'in tarihi geçerliliğini onaylamak ve özellikle de Oxford'da yeni kurulan jeoloji biliminin tutucu çevrelerce kabulünü sağlamak için kullanıyordu.

İngiltere Kilisesi'nin kültürel egemenliğine son derece eleştirel yaklaşan Lyell söz konusu tufan gibi yerküre tarihindeki benzer çok erken felaketlere dair kanıtların tümünün sıradan süreçlerle açıklanabileceğini ileri sürerek buna karşı çıkıyordu.

Fosil Kayıtlarını Okumak

Lyell'in 1830-1833 tarihli Principles of Geology adlı eserinin resimli giriş sayfası: Kitaptaki en dikkate değer resimdir. Napoli yakınlarındaki Roma kalıntıları, halen ayakta duran sütunlar yarıya kadar deniz midyeleri ve kabuklarıyla kaplanmıştır
Lyell'in 1830-1833 tarihli Principles of Geology adlı eserinin resimli giriş sayfası: Kitaptaki en dikkate değer resimdir. Napoli yakınlarındaki Roma kalıntıları ve halen ayakta duran sütunlar yarıya kadar deniz midyeleri ve kabuklarıyla kaplanmıştır

Charles Lyell'in bu modern nedenlerin açıklayıcı gücüne beslediği güven 1828-1829 yıllarında Fransa ve İtalya'ya yaptığı kapsamlı gezilerle güçlendi. Etna ve Vezüv gibi volkanların etkilerinin büyüklüğünü kendi gözleriyle gördü. Saha çalışmaları, insanlık tarihi boyunca yer kabuğunun en az gezegenin daha eski tarihindeki kadar dinamik olduğuna kanıtlar gösterdi. Sicilya'da insan tarihini jeolojik tarihe bağlayan ve yerkürenin halis büyüklüğüne dair fikir veren yeni bir kanıt zinciri buldu. (Kendilerini dindar sayan pek çoğu dahil) diğer jeologlar halihazırda bunu kabul ettiklerini söylüyorlardı.

Fakat Charles Lyell uygulamada bunu kabul edemediklerine inanıyordu. Ona göre modern nedenlerin gücünü doğru anlamak ve bu güçlerin etkili olduğu sürenin uzunluğunu doğru idrak etmek yoluyla herhangi bir felaketin sıra dışı olduğu varsayımı gereksiz kılınıyordu. Sunulan bütün kanıtların, Dünya'nın yavaş ve heybetli değişim döngüleri olduğunu öne sürüyordu. Bunlar uzun dönemde belirgin bir yön izlemeyen ve sürekli dinamik denge halinde olan olaylardı.

Lyell dava vekilliği yaptığı kısa kariyerinde edindiği ikna edici dili İngiltere'ye dönünce yazdığı kapsamlı Principles of Geology adlı eserinde Buckland tarzı jeolojiyi Hutton terimleriyle yeniden yorumlamak için kullanmıştı. Kitabın Britanya'daki okurları, özellikle yerkürenin son derece genişletilmiş, uçsuz bucaksız tarihinin Lyell tarafından yeniden inşasından etkilenmişti. Çünkü kutsal metinlerdeki genel kabul gören görüşlere zıtlıklar içeriyordu. Avrupa'nın geri kalanında halk kutsal metinlerin akademisyenler tarafından yorumlanma yöntemlerine dair bilinçlenmeye başladı. Uzun zamandır yer kürenin zaman ölçeğinin büyüklüğü kanıksanmıştı ve Lyell'in yaklaşımı o kadar alışılmadık gözükmüyordu.

En Yaşlı Kayalar

Üniformitaryanizm, tekdüzelik veya değişmezlik ilkesini açıklamak için tek bir cümle kullanıldı: Günümüz Geçmişin Anahtarıdır
Üniformitaryanizm, tekdüzelik veya değişmezlik ilkesini açıklamak için tek bir cümle kullanıldı: Günümüz Geçmişin Anahtarıdır

Charles Lyell eserinin büyük bölümünü "jeolojinin alfabesi ve dilbilgisi" adını verdiği şeye ayırmıştı. Lyell -yeterli zaman verildiğinde- yeni dağ sıralarının yükselmesi gibi muazzam etkilerle sonuçlanacak modern nedenlerin etkisini göstermek için kendi gözlemlerini çok sayıda basılı kaynakla ve ilk elden raporlarla zenginleştirmişti. Bunların hepsi diğer jeologlar tarafından içtenlikle kucaklandı, Lyell'in modern nedenlere vurgusunu, kendi çalışmalarında giderek artan oranda benimsediler. Ancak, geçmişin bütün izlerinin bu yolla açıklanıp açıklamayacağını da sorguladılar.

Lakin kutsal kitaptaki bazı olaylara tatmin edici bilimsel yanıtlar bulunamıyordu. Örneğin, jeolojik tufan ancak sıradan süreçlerin "sıra dışı" yoğunluktaki etkinliğiyle böyle bir sarsıntıya ve felakete yol açmış olabilirdi. Sakınımlı yaklaşımları kısa zaman içinde haklı görüldü, 1840'larda, büyük tufan varsayımı yerini jeolojik açıdan yakın zamanlı bir buz çağı yorumuna bıraktı. Buckland bu yeni fikri ilk benimseyenlerden biriydi, Lyell ise böyle bir büyük felaketin gerçekliğini kabul etmeye isteksizdi.

Principles'ın son cildinde, Lyell yerkürenin geçmişinin izlerini deşifre etmek ve temelde günümüzdeki dünyayla büyük benzerlik gösteren en yakın dönemleri yeniden inşa etmek için jeolojinin ''alfabesi ve dilbilgisini" kullandı. En yaşlı kayaların, yerkürenin derinliklerindeki -kendi ifadesiyle- "dönüşüm" süreçleri sonucunda büyük bir değişikliğe uğramış olduklarını, dolayısıyla gezegenin başlangıcına dair hiçbir kanıt sunamayacaklarını öne sürdü. Böylece yerkürenin gerçekten de Hutton'ın uzun zaman önce ileri sürdüğü gibi, yavaş ve düzenli değişimin sonsuz döngüsünde, belli bir yönü bulunmayan, dinamik dengede bir sistem olduğu sonucuna vardı.

Charles Lyell, James Hutton ve Charles Darwin

Darwin'in Charles Lyell'i yakından takip etmesi canlılığa dair yüzlerce soruya yanıt bulmamızı sağladı
Darwin'in Charles Lyell'i yakından takip etmesi canlılığa dair yüzlerce soruya yanıt bulmamızı sağladı.

Lyell'in getirdiği Huttoncı yerküre modeli yaklaşımı, modern nedenleri kullanma yaklaşımına tersliği nedeniyle jeologlarca şiddetle eleştirildi; ileride "üniformite yanlısı" diye isimlendirilmesine yol açacak olan, modern nedenler değil, bu yaklaşımdı. Lyell artık üniformite yanlısı jeologların tek örneğiydi. Hepsinden önemlisi, diğer jeologlar fosil kayıtlarında yerküre üzerinde yaşamın tarihinde belli bir istikamet olduğuna dair giderek netleşen kanıtlara işaret ediyorlardı. En çarpıcı kanıt, omurgalılarda önce balıkların, sonra sürüngenlerin, daha sonra memelilerin ve en sonunda insanların belirmesiydi.

Elbette Lyell tüm bunlardan haberdardı, ama pek de ikna edici olmayan bir şekilde, bunu fosil kayıtlarındaki düzensizlikle açıklamak zorundaydı. Yerkürenin fiziksel evrelerinin döngüsel yapısını, yaşamın tarihindeki benzer olaylarla ilişkilendirdi. Sonuç olarak jeologlar Lyell'in kuramlaştırma yönteminin güvenilir olmaktan çok uzaklaştığını gördü.

Charles Lyell jeoloji biliminin Buckland ve James Hutton ile anılan son derece tarihsel modeli ile son derece fiziksel modeli arasında verimli bir sentez yaratmaya çok yardımcı olmuştur. Yerkürenin tıpkı insanlık tarihi gibi belirsiz ve beklenmedik bir tarihi olduğu ortaya çıktı. Ancak aynı zamanda tüm bu olaylar doğanın değişmez yasalarıyla temellenen tarih-dışı jeolojik süreçlere de atfedilebiliyordu. İsmini önce jeolog olarak duyuracak olan Lyell'in öğrencisi Darwin işte bu sentezi etkin biçimde biyolojiye aktarmıştı. Ama Charles Lyell'in başarısı kendi başına da tanınmayı hak eder, zira yerküre üzerine uslamlama yöntemleri halen modern jeolojinin temelini oluşturmaktadır.

Jeolog Charles Lyell Sözleri

  1. "Dünya yüzeyinin iniş çıkışları arasında türler ölümsüz olamaz, fakat onları oluşturan kişiler gibi birbiri ardına yok olmak zorundadırlar. Bu sonuçtan kaçma imkanı yoktur."
  2. "Şu an geçmişin anahtarıdır."
  3. "Bu bölümü Profesör Agassiz'in bir sözünü alıntılayarak sonlandırmak istiyorum, bilimde ne zaman yeni ve şaşırtıcı bir gerçek ortaya çıkarılsa, insanlar önce 'bu doğru değil' sonra 'dine aykırı', son olarak, 'herkes bunu önceden biliyordu' der"
  4. "Jeoloji neredeyse tüm fiziksel bilimlerle yakından ilgilidir, tarihin ölümlüyle olduğu gibi."

Charles Lyell Hakkında Sık Sorulanlar

Charles Lyell kim olarak tanınıyordu?

Sir Charles Lyell (1797-1875), jeoloji alanındaki keşifleriyle Dünya'yı ve tarihini anlamamızda çığır açıcı bir değişime yol açan İskoçyalı bir jeologdur. Lyell, 19. yüzyılda jeolojinin bir bilim olarak popülerlik ve güvenilirlik kazanmasında temel rol oynamıştır.

Charles Lyell kimdir ve evrime ne katkıda bulunmuştur?

Charles Lyell, 19. yüzyılın başlarında önemli bir bilim insanıydı. Charles Darwin'in evrim teorisinin oluşumunda önemli bir etkisi olan üniformitaryanizm teorisini geliştirmiştir.

Charles Lyell neyi keşfetti?

Charles Lyell, vadilerin yıkıcı sellerle değil, yavaş erozyon süreciyle oluştuğuna dair kanıtlar buldu. Bugün de görebildiğimiz kademeli değişimlerin Dünya yüzeyinin özelliklerini oluşturduğuna dair daha fazla kanıt bulmak için Avrupa'yı dolaştı. Deniz seviyesindeki birçok yükselme ve alçalmaya ve çok daha eski kayaçların üzerine inşa edilmiş dev yanardağlara dair kanıtlar buldu. İnsanlar tarafından tanık olunan depremler ve patlamalar gibi süreçler sıradağları oluşturmaya yetiyordu. Vadiler dev sellerin değil, rüzgâr ve suyun yavaş yavaş aşındırma gücünün eseriydi.

Charles Lyell biyoloji alanında ne yaptı?

Biyolojide Darwin'in doğal seçilim teorisini benimseyen ilk kişilerden biriydi. Lyell'in jeolojik katkıları volkanlar ve jeolojik dinamiklerden stratigrafi, paleontoloji ve buzulbilime, günümüzde tarih öncesi arkeoloji ve paleoantropolojinin bir parçası olarak değerlendirilen konulara kadar uzanıyordu.

Charles Lyell Darwin'in evrimini nasıl etkiledi?

Charles Lyell, Darwin'in teorisini desteklemek için jeolojik ve fosil kanıtlar sağlayarak Darwin'in doğal seçilim teorisini etkilemiştir. İkili, Darwin'in geminin doğa bilimcisi olarak görev yaptığı HMS Beagle'daki yolculuğundan döndükten sonra tanıştı.

Charles Lyell'in Darwin'i etkileyen jeoloji teorisi neydi?

Darwin, Beagle gemisinde Lyell'in Jeolojinin İlkeleri adlı kitabını da yanında götürdü. Kitapta Lyell, kademeli jeolojik süreçlerin Dünya'nın yüzeyini yavaş yavaş şekillendirdiğini savunuyordu. Buradan hareketle Lyell, Dünya'nın çoğu insanın inandığından çok daha eski olması gerektiği sonucuna vardı.


Kaynaklar:

  1. Judd, John Wesley (1910). The Coming of Evolution: The Story of a Great Revolution in Science. Cambridge: The University Press.
  2. MaComber, Richard W. (1997). "Lyell, Sir Charles, Baronet". The New Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica, Inc.
  3. Mayr, E. (1982). The growth of biological thought. Harvard University Press. ISBN 0-674-36446-5.